MİKROPLARLA SAVAŞ (BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ) :
1- Mikroorganizmalar :
Çıplak gözle görülemeyen tek hücreli mikroskobik canlılara mikroorganizma veya mikrop denir. Virüsler, bakteriler, mantarlar, protistalar mikroorganizma çeşitleridir.
Mikroorganizmalar yararlı ve zararlı mikroorganizmalar olarak iki grupta incelenir.
Yararlı mikroorganizmalar (mikroskobik canlılar = mikroplar) mayalama olaylarını gerçekleştirir (yoğurdun, peynirin, sirkenin, turşunun, hamurun mayalanması gibi), vücutta kalın bağırsakta B ve K vitaminlerinin üretilmesine yardımcı olur, sindirim sisteminde bazı besinlerin (selülozun) sindirilmesine
yardımcı olur. Maya mantarları ve bazı bakteriler yararlı mikroorganizmalardır (çürükçüllerdir).
Zararlı mikroorganizmalar ise vücuda su, hava, besinler, temas (çeşitli eşyalar), hayvanlar tarafından taşınır veya kan (AIDS) ile ya da anne kanından bebeğe geçebilir. Zararlı mikroorganizmaların vücuda girebilmeleri için deri, tükürük, mukus gibi doğal engelleri aşmaları gerekir. Vücut zararlı mikroorganizmalardan kendini bağışıklık sistemi ile yani lenf düğümleri (bademcik – akyuvarlar üretir), dalak ve timüs bezi sayesinde korur. Virüsler ve bazı bakteriler zararlı mikroorganizmalardır.
a) Virüsler :
Virüsler bilinen en küçük mikroorganizmalardır. Çok küçük oldukları için ışık mikroskobu ile görülemeyip ancak elektron mikroskobu adı verilen özel bir mikroskopta görülebilir. Virüsler ne canlı ne de cansızdırlar. Beslenme, hareket gibi canlılık olaylarını gösteremedikleri için cansız, kendilerine özgü kalıtsal bilgileri taşıyan yapıları olduğu ve bir başka canlının hücresinde üreyebildikleri için de canlı olarak kabul edilirler (nitelendirilirler). Virüslerin gösterebildiği tek canlılık faaliyeti başka bir canlının vücudunda üremesidir.
Virüsler ancak canlı vücudunda yaşayabilirler. Virüsler, yaşamak için canlının belli bir hücresine yerleşirler ve burada çoğalırlar. Virüslerin en önemli özelliklerinden biri de pek çok hastalığa sebep olmasıdır. Virüslerden korunma yolu ise virüsün sebep olacağı hastalığa karşı önceden aşı yaptırmaktır.
Virüsler sadece insanlarda değil bitki ve hayvanlarda da hastalıklara neden olur. Virüsler insan, hayvan ve bitki hücrelerinde bulunabilirler ve bu hücrelerde sürekli çoğalırlar.
Virüsler insanlarda; grip, nezle, çiçek, suçiçeği, kızamık, kızamıkçık, AIDS, çocuk felci, hepatit, sarıhumma, kabakulak, kızıl, şap, uçuklar ve siğiller gibi hastalıklara sebep olur.
Virüsler hayvanlarda; kuduz ve kuş gribi gibi hastalıklara sebep olurlar.
Virüsler bitkilerde (patates, tütün, şeker kamışı ve marul da) tütün–mozaik hastalığına yol açarlar.
(Virüsler, sadece belirli hücrelere girerler ve bu hücrelerde hastalıklara sebep olurlar. Bir kuduz virüsü sadece beyin ve omurilik hücrelerine, uçuk virüsü sadece ağız civarındaki epitel doku hücrelerine bir bakteriyofaj sadece belirli bakteri türlerine, AIDS virüsü sadece kandaki akyuvar hücrelerine girer).
b) Bakteriler :
Tek hücreli canlılardır. Bakteriler virüslere göre daha büyüktür. Bu nedenle mikroskopta kolaylıkla görülebilirler.
Bakteriler, prokaryot canlı oldukları için hücre zarı, sitoplâzma ve sitoplâzma içine dağılmış halde bulunan ve kalıtsal maddeleri taşıyan yapılar bulundurur. Bakterilerde, zarla çevrili çekirdek, mitokondri, kloroplast (endoplazmik retikulum, golgi aygıtı) gibi organeller bulunmaz. Sadece ribozom bulunur.
Bakteriler, yararlı ve zararlı bakteriler olarak iki grupta incelenir.
Yararlı bakteriler sütten yoğurt, peynir veya yağ yapılmasını, hamurun mayalanmasını, üzümden sirke yapılmasını, turşunun mayalanmasını sağlarlar. Ayrıca toprakta yaşayan bazı bakteriler hayvan ve bitki artıklarının çürümesini sağlar.
Zararlı bakteriler ise hastalıklara yol açar. İnsanlarda üst solunum yolu enfeksiyonları, verem, kolera, zatürree, tifüs, tifo, ülser, veba, idrar yolu iltihabı, tetanos, difteri, cüzam, tüberküloz, şarbon, bel soğukluğu, frengi dizanteri gibi hastalıklara neden olur. Ayrıca bakteriler besinlerin küflenip çürümesine de sebep olurlar.
(Açıkta bırakılan sebze ve meyveler çürür, et kokar, yoğurt ve süt ekşir, ekmek küflenir).
2- Bağışıklık :
Hastalık yapan mikroplara (mikroorganizmalara) karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık denir.
Bağışıklık, doğal bağışıklık ve sonradan kazanılan bağışıklık olarak iki çeşittir.
a) Doğal Bağışıklık :
İnsan vücudunun doğuştan mikroplara karşı direnç gösterebilmesine doğal bağışıklık denir. İnsan vücudu doğuştan mikroplara karşı antikor üretebilir.
Doğal Bağışıklığa Örnekler :
• Deri, vücudu koruyan tabakadır. Deride yaralanma olmazsa vücuda mikrop giremez.
• Kulak yolunda mikropları tutan kulak kiri salgısı üretilir.
• Burundaki sümük bezleri, mikropları tutan sümük salgısı üretir.
• Soluk borusundaki titrek tüylü hücreler ve buradan salgılana salgı, mikropları tutar ve balgam ile dışarı atar.
• Tükürük, mide öz suyunda bulunan mide asidi ve bağırsak salgılar besinlerle gelen mikropları öldürür.
• Gözyaşı, mikropların göze girmesini önler.
• Vücuda giren mikroplar idrar ve dışkı yoluyla vücut dışına atılır.
• Kandaki akyuvarlar hücreleri vücuda giren mikroplarla savaşır.
• Lenf düğümlerinde (bademcik ve timüs bezi) kemik iliğinde, karaciğerde, dalakta ve hipofiz bezinde üretilen hücreler mikroplarla savaşır, onları içine alarak parçalar.
• (Sindirim ve solunum sisteminin iç yüzeyindeki mukus, mikropların buralarda yaşamasını önler).
• (Akyuvarlar mikroplara karşı antikor, toksinlere karşı antitoksin salgılarını üreterek ya da onları içine alıp parçalayarak savaşır).
b) Sonradan Kazanılan Bağışıklık :
İnsan doğduktan sonra çeşitli yollarla kazanılan bağışıklığa sonradan kazanılan bağışıklık denir. Sonradan kazanılan bağışıklık, aktif bağışıklık ve pasif bağışıklık olarak iki çeşittir. Sonradan kazanılan bağışıklık; aşı ile serum ile vitamin ve mineral içeren besinlerle sağlanır.
1- Aktif Bağışıklık :
Vücuda hastalık yapan mikrop girdikten sonra vücudun bu mikroplara karşı antikor üretmesine (bağışıklık kazanmasına) aktif kazanılan bağışıklık denir. Aktif bağışıklık, hastalık geçirmekle, hastalık oluşmadan veya aşı ile sağlanır. Aktif bağışıklık, virüslerin sebep olduğu hastalıklara karşı, hastalık geçirmekle, hastalık oluşmadan veya aşı ile kazanılır.
• Hastalık Geçirmekle Kazanılan Bağışıklık :
Vücuda hastalık yapan mikroplar girdiğinde vücut hastalanır ve bu mikroplara karşı antikor üretmeye çalışır. Bir süre sonra mikroplara karşı üretilen antikorlar sayesinde mikroplar öldürülür ve hastalık geçer. Vücut bu sayede hangi hastalığa karşı hangi antikoru üretebileceğini bilir ve o hastalık mikrobuna karşı bağışıklık kazanır. O hastalık mikrobu vücuda girince vücut mikrobu tanır ve hemen antikor üreterek mikrobu öldürür.
Vücudun, kabakulak, kızamık, kızıl, suçiçeği mikroplarına (virüsler neden olur) karşı ürettiği antikorlar ömür boyu vücudu korur.
Vücudun grip ve nezle mikroplarına karşı ürettiği antikorlar 15 – 20 gün süreyle vücudu korur (yani grip ve nezle mikrobuna karşı 15 – 20 gün bağışıklık kazanır).
• Hastalık Oluşmadan Kazanılan Bağışıklık :
Vücuda giren mikroplar vücudu hastalandırmadan bu mikroplara karşı antikor üretilir ve mikroplar öldürülür. Vücut bu sayede o hastalık mikrobuna karşı bağışıklık kazanır. Aynı mikrop vücuda girince vücut mikrobu tanır ve hemen antikor üreterek mikrop öldürülür.
• Aşı İle Kazanılan Bağışıklık :
Aşı, herhangi bir hastalığın zayıflatılmış mikrobunu veya toksinini içeren sıvıdır. Hastalanmadan önce aşı yapılırsa, aşıdaki zayıflatılmış mikroba karşı vücut antikor üretir. Hastalık mikrobu vücuda girince aşı sayesinde üretilen antikor mikroplara karşı savaşır ve mikropları öldürür.
[Aşı, sadece virüslerin sebep olacağı hastalıklara karşı vücudu korur].
Çiçek, verem (tüberküloz), tetanos, kızamık, kolera, tifüs, boğmaca, çocuk felci, difteri (kuşpalazı) hastalıklarına karşı aşı yapılır.
2- Pasif Bağışıklık :
Pasif bağışıklık, serum ve ilaçlar (antibiyotikler) sayesinde kazanılır. Pasif bağışıklık sayesinde vücut bakterilere karşı bağışıklık kazanır. Serum ve ilaçlar, hastalıkların tedavisinde kullanılır, koruyucu değildir.
Serum, içinde hazır antikor bulunduran sıvıdır. Hastalık anında vücudun ürettiği antikorlar yeterli değilse hastaya serum ile hazır antikor verilerek vücudun direnci arttırılır.
Serum hangi hastalıkta kullanılacaksa, o hastalığın mikrobu sığır, at gibi büyükbaş hayvanlara verilir. Hayvanlar bu mikroba karşı antikor üretir. Hayvan kanı alınarak serum üretilir.
c) Aşı ve Serum Arasındaki Farklar :
Aşı Serum
1- Hastalanmadan önce yapılır. 1- Hastalık anında verilir.
2- Aktif bağışıklık kazandırır. 2- Pasif bağışıklık kazandırır.
3- Koruyucudur, tedavi edici değildir. 3- Tedavi edicidir.
4- Bağışıklık süresi uzundur. 4- Bağışıklık süresi kısadır.
5- Zayıflatılmış mikrop veya toksin 5- Hazır antikor içerir.
madde içerir. Vücut antikoru kendisi
üretir.
6- Zayıflatılmış mikrop veya bunların 6- Hayvan kanından antikor toksinlerinden üretilir. ürettirilerek elde edilir.
3- Hastalıklardan Korunma Yolları :
Vücudun hastalanması için zararlı mikroskobik canlıları (mikroorganizmaların = mikropların) vücuda girmesi gerekir. Bu mikroskobik canlıların vücuda girmesi için de vücudun doğal engellerini aşması gerekir.
Zararlı mikroorganizmalar vücuda su, yiyecekler (ile ağızdan), hava (ile burundan), mikrop taşıyıcılar (böcekler; pire → veba, sivrisinek → sıtma, karasinek, fare → tüberküloz), kan ve kirli ortamlar sayesinde (deri yaralanması ve göz ile kulak yoluyla) taşınabilir veya anne kanından bebeğe geçebilir.
Zararlı mikroorganizmalara karşı vücudu öncelikle bağışıklık sistemi korur. Bağışıklık sistemi (lenf düğümleri, dalak ve timüs) öncelikle mikroorganizmaların vücuda girmesini önlemeye, vücuda giren mikroorganizmaları ise bulundukları yerde tutarak yayılmalarını engellemeye ve öldürmeye çalışır.
Hastalıklardan korunmak için doğal bağışıklık sistemi ile birlikte aşı, serum, mineral ve vitamin içeren besinler, mikrop öldürücüler (Sülfamitler = bakterilerin yol açtığı hastalıklar için üretilen yapma ilaçlardır ve bakterilerin büyüyüp çoğalmasını önler), antibiyotikler (bakterilerin çoğalmalarını engelleyen ve öldüren maddelerdir) ve temizlik maddeleri kullanılır.
Mikropları öldürmek için; hastanın eşyalarının kaynatılması (1200C de 20 dakika), dezenfektan maddeler (çevreyi temizleyen maddeler) ve antiseptikler (vücuttaki ve sindirim borusundaki mikropları öldürür – oksijenli su ve tentürdiyot), kullanılması gerekir. (Dezenfeksiyon = mikropların yok edilmesi, sterilizasyon, pastörizasyon = sütteki mikrobun öldürülmesi).
Temizlik maddeleri mikroorganizmaların uzaklaştırılmasında kullanılır. Çamaşır suyu, sabun, deterjan gibi temizlik malzemelerinin içinde bulunan kimyasal maddeler mikroorganizmaların (mikropların) öldürülmesini sağlar.
4- İlaçların Kullanılması :
Hastalıkların tedavisi için kullanılan ilaçların doktor tavsiyesinde, doktorların önerdiği zamanlarda ve miktarlarda kullanılması gerekir. İlaçlar çocukların ulaşamayacağı yerlerde saklanmalı ve kullanırken son kullanma tarihlerine dikkat edilmelidir.
Antibiyotikler, her hastalığın tedavisi için kullanılmaz. Antibiyotikler, yalnızca bakterilerin neden olduğu hastalıkların tedavisinde kullanılır. Ayrıca antibiyotiklerin zamanında alınması ve başlandığında bitirilmesi gerekir.
5- Kuş Gribi :
Kanatlı hayvanlar da insanlar ve diğer canlı türleri gibi gribe yakalanabilir. Kuş gribinin 15 ayrı çeşidi vardır. Bunlardan üçü insanlarda da hastalık yapar. Türkiye ve tüm dünyayı tehdit altına alan ölümcül kuş gribi virüsü “H5N1” grubunda yer alır. Göçmen kuşlar virüsün doğal taşıyıcılarıdır ve hastalığa yakalanmadan virüsü çok uzun mesafelere taşıyabilirler. Kuş gribi, kanatlı hayvanlar arasında hızla yayılarak çok sayıda ölüme sebep olabilir.
a) Kuş Gribi İnsanlara Nasıl Geçiyor? :
Kuş gribi, hasta veya hastalıktan ölmüş kanatlı hayvanlarla yakın temas kuran insanlara bulaşabilir. Bu hayvanların gözyaşı, burun akıntısı, boğaz akıntısı veya dışkısıyla temas edenler de hastalığa yakalanabilir.
b) Kuş Gribinin İnsanlardaki Belirtilen Neler?
Ateş, halsizlik, boğaz ağrısı, öksürük, solunum güçlüğü gibi belirtiler görülür.
c) Kuş Gribi Virüsü Ne Kadar Öldürücü?
Zamanında teşhis edilip tedaviye başlansa bile ölüm riskinin yaklaşık % 58’i bulduğu belirtilmektedir.
d) Kuş Gribi Tavuk Etinden Nasıl Bulaşır?
İyi pişmiş tavuk etinden insana virüs bulaşması mümkün değildir. 70 °C’ nin üzerinde virüs etkisiz hale gelir.
e) Hastalık Nasıl Tedavi Ediliyor?
İnsanlardaki grip virüslerini tedavi eden ilaçların kuş gribi virüsünü de tedavi edebileceği yönünde çalışmalar yapılmaktadır. Ancak hastalığın kesin bir tedavisi ya da aşısı henüz bulunamamıştır.
NOT :
1- Bağışıklık sisteminin güçlenmesi için bebeklerin ilk dört – altı ay sadece anne sütü
alması gerekir. Bebek 1,5 – 2 yaşına kadar ek besinlerle birlikte anne sütünü de almaya devam etmelidir.
2- Teknolojik gelişmelerle aşı, serum ve ilaçlar ucuz ve bol üretilebilmekte ve çeşitliliği arttırılmaktadır.
3- Vücut antikor üretmeyi öğrenmişse aktif bağışıklık, öğrenmemişse pasif bağışıklık kazanır.
4- X ışınları, kullanılan bazı ilaçlar, protein yönünden yetersiz beslenme, HIV virüsü bağışıklık sistemini bozar.
5- Bağışıklık sisteminin düzenli çalışmaması sonucu zatürree, ishal, boğmaca, difteri, kızıl, hepatit gibi hastalıklar oluşur.
6- Çiçek, tifo, paratifo, verem (tüberküloz), kolera, kızamık, tetanos, tifüs, boğmaca, difteri (kuşpalazı), çocuk felci (poliomiyelit) hastalıklarının aşıları vardır ve bu hastalıklardan aşı ile korunulabilir.
7- • Plazmodyum → Sıtma hastalığı
• Tripanosama → Uyku hastalığı
• Leishmania → Şark çıbanı
• Entamoeba → Amipli dizanteri
• Mantarlar → Kaşıntı, kellik
• Virüsler → Kızamık, nezle, suçiçeği, grip, kabakulak, kuduz
• Bakteriler → Tifo, dizanteri (bağırsaklarda), verem (akciğerlerde),
difteri (boğazda), şarbon, tetanos, kolera, veba
8- Mikrop kaynakları :
• Yiyecekler
• Hava
• Mikrop taşıyıcılar (Böcekler)
Pire → Veba,
Sivrisinek → Sıtma,
Karasinek, fare → Tüberküloz
• Kirli ortamlar
9- Mikropların vücuda giriş yolları :
• Hava ile burundan.
• Yiyecekler ile ağızdan.
• Deri yaralanması ve göz ile kulak yoluyla.
10- Mikrop öldürücüler :
• Sülfamitler : Bakterilerin yol açtığı hastalıklar için üretilen yapma ilaçlardır ve bakterilerin büyüyüp çoğalmasını önler.
• Antibiyotikler : Bakterilerin çoğalmalarını engelleyen ve öldüren maddelerdir.
11- Mikropları öldürme yolları :
• Hastanın eşyalarının kaynatılması. (1200C de 20 dakika).
• Dezenfektan maddeler (çevreyi temizleyen maddeler).
• Antiseptikler (vücuttaki ve sindirim borusundaki mikropları öldürür – oksijenli su ve tentürdiyot).
• Dezenfeksiyon (mikropların yok edilmesi).
• Sterilizasyon, pastörizasyon (sütteki mikrobun öldürülmesi).
Kaynak: İlginizi Çekecek Güzel Haberler Oyunlar ve fazlası
1- Mikroorganizmalar :
Çıplak gözle görülemeyen tek hücreli mikroskobik canlılara mikroorganizma veya mikrop denir. Virüsler, bakteriler, mantarlar, protistalar mikroorganizma çeşitleridir.
Mikroorganizmalar yararlı ve zararlı mikroorganizmalar olarak iki grupta incelenir.
Yararlı mikroorganizmalar (mikroskobik canlılar = mikroplar) mayalama olaylarını gerçekleştirir (yoğurdun, peynirin, sirkenin, turşunun, hamurun mayalanması gibi), vücutta kalın bağırsakta B ve K vitaminlerinin üretilmesine yardımcı olur, sindirim sisteminde bazı besinlerin (selülozun) sindirilmesine
yardımcı olur. Maya mantarları ve bazı bakteriler yararlı mikroorganizmalardır (çürükçüllerdir).
Zararlı mikroorganizmalar ise vücuda su, hava, besinler, temas (çeşitli eşyalar), hayvanlar tarafından taşınır veya kan (AIDS) ile ya da anne kanından bebeğe geçebilir. Zararlı mikroorganizmaların vücuda girebilmeleri için deri, tükürük, mukus gibi doğal engelleri aşmaları gerekir. Vücut zararlı mikroorganizmalardan kendini bağışıklık sistemi ile yani lenf düğümleri (bademcik – akyuvarlar üretir), dalak ve timüs bezi sayesinde korur. Virüsler ve bazı bakteriler zararlı mikroorganizmalardır.
a) Virüsler :
Virüsler bilinen en küçük mikroorganizmalardır. Çok küçük oldukları için ışık mikroskobu ile görülemeyip ancak elektron mikroskobu adı verilen özel bir mikroskopta görülebilir. Virüsler ne canlı ne de cansızdırlar. Beslenme, hareket gibi canlılık olaylarını gösteremedikleri için cansız, kendilerine özgü kalıtsal bilgileri taşıyan yapıları olduğu ve bir başka canlının hücresinde üreyebildikleri için de canlı olarak kabul edilirler (nitelendirilirler). Virüslerin gösterebildiği tek canlılık faaliyeti başka bir canlının vücudunda üremesidir.
Virüsler ancak canlı vücudunda yaşayabilirler. Virüsler, yaşamak için canlının belli bir hücresine yerleşirler ve burada çoğalırlar. Virüslerin en önemli özelliklerinden biri de pek çok hastalığa sebep olmasıdır. Virüslerden korunma yolu ise virüsün sebep olacağı hastalığa karşı önceden aşı yaptırmaktır.
Virüsler sadece insanlarda değil bitki ve hayvanlarda da hastalıklara neden olur. Virüsler insan, hayvan ve bitki hücrelerinde bulunabilirler ve bu hücrelerde sürekli çoğalırlar.
Virüsler insanlarda; grip, nezle, çiçek, suçiçeği, kızamık, kızamıkçık, AIDS, çocuk felci, hepatit, sarıhumma, kabakulak, kızıl, şap, uçuklar ve siğiller gibi hastalıklara sebep olur.
Virüsler hayvanlarda; kuduz ve kuş gribi gibi hastalıklara sebep olurlar.
Virüsler bitkilerde (patates, tütün, şeker kamışı ve marul da) tütün–mozaik hastalığına yol açarlar.
(Virüsler, sadece belirli hücrelere girerler ve bu hücrelerde hastalıklara sebep olurlar. Bir kuduz virüsü sadece beyin ve omurilik hücrelerine, uçuk virüsü sadece ağız civarındaki epitel doku hücrelerine bir bakteriyofaj sadece belirli bakteri türlerine, AIDS virüsü sadece kandaki akyuvar hücrelerine girer).
b) Bakteriler :
Tek hücreli canlılardır. Bakteriler virüslere göre daha büyüktür. Bu nedenle mikroskopta kolaylıkla görülebilirler.
Bakteriler, prokaryot canlı oldukları için hücre zarı, sitoplâzma ve sitoplâzma içine dağılmış halde bulunan ve kalıtsal maddeleri taşıyan yapılar bulundurur. Bakterilerde, zarla çevrili çekirdek, mitokondri, kloroplast (endoplazmik retikulum, golgi aygıtı) gibi organeller bulunmaz. Sadece ribozom bulunur.
Bakteriler, yararlı ve zararlı bakteriler olarak iki grupta incelenir.
Yararlı bakteriler sütten yoğurt, peynir veya yağ yapılmasını, hamurun mayalanmasını, üzümden sirke yapılmasını, turşunun mayalanmasını sağlarlar. Ayrıca toprakta yaşayan bazı bakteriler hayvan ve bitki artıklarının çürümesini sağlar.
Zararlı bakteriler ise hastalıklara yol açar. İnsanlarda üst solunum yolu enfeksiyonları, verem, kolera, zatürree, tifüs, tifo, ülser, veba, idrar yolu iltihabı, tetanos, difteri, cüzam, tüberküloz, şarbon, bel soğukluğu, frengi dizanteri gibi hastalıklara neden olur. Ayrıca bakteriler besinlerin küflenip çürümesine de sebep olurlar.
(Açıkta bırakılan sebze ve meyveler çürür, et kokar, yoğurt ve süt ekşir, ekmek küflenir).
2- Bağışıklık :
Hastalık yapan mikroplara (mikroorganizmalara) karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık denir.
Bağışıklık, doğal bağışıklık ve sonradan kazanılan bağışıklık olarak iki çeşittir.
a) Doğal Bağışıklık :
İnsan vücudunun doğuştan mikroplara karşı direnç gösterebilmesine doğal bağışıklık denir. İnsan vücudu doğuştan mikroplara karşı antikor üretebilir.
Doğal Bağışıklığa Örnekler :
• Deri, vücudu koruyan tabakadır. Deride yaralanma olmazsa vücuda mikrop giremez.
• Kulak yolunda mikropları tutan kulak kiri salgısı üretilir.
• Burundaki sümük bezleri, mikropları tutan sümük salgısı üretir.
• Soluk borusundaki titrek tüylü hücreler ve buradan salgılana salgı, mikropları tutar ve balgam ile dışarı atar.
• Tükürük, mide öz suyunda bulunan mide asidi ve bağırsak salgılar besinlerle gelen mikropları öldürür.
• Gözyaşı, mikropların göze girmesini önler.
• Vücuda giren mikroplar idrar ve dışkı yoluyla vücut dışına atılır.
• Kandaki akyuvarlar hücreleri vücuda giren mikroplarla savaşır.
• Lenf düğümlerinde (bademcik ve timüs bezi) kemik iliğinde, karaciğerde, dalakta ve hipofiz bezinde üretilen hücreler mikroplarla savaşır, onları içine alarak parçalar.
• (Sindirim ve solunum sisteminin iç yüzeyindeki mukus, mikropların buralarda yaşamasını önler).
• (Akyuvarlar mikroplara karşı antikor, toksinlere karşı antitoksin salgılarını üreterek ya da onları içine alıp parçalayarak savaşır).
b) Sonradan Kazanılan Bağışıklık :
İnsan doğduktan sonra çeşitli yollarla kazanılan bağışıklığa sonradan kazanılan bağışıklık denir. Sonradan kazanılan bağışıklık, aktif bağışıklık ve pasif bağışıklık olarak iki çeşittir. Sonradan kazanılan bağışıklık; aşı ile serum ile vitamin ve mineral içeren besinlerle sağlanır.
1- Aktif Bağışıklık :
Vücuda hastalık yapan mikrop girdikten sonra vücudun bu mikroplara karşı antikor üretmesine (bağışıklık kazanmasına) aktif kazanılan bağışıklık denir. Aktif bağışıklık, hastalık geçirmekle, hastalık oluşmadan veya aşı ile sağlanır. Aktif bağışıklık, virüslerin sebep olduğu hastalıklara karşı, hastalık geçirmekle, hastalık oluşmadan veya aşı ile kazanılır.
• Hastalık Geçirmekle Kazanılan Bağışıklık :
Vücuda hastalık yapan mikroplar girdiğinde vücut hastalanır ve bu mikroplara karşı antikor üretmeye çalışır. Bir süre sonra mikroplara karşı üretilen antikorlar sayesinde mikroplar öldürülür ve hastalık geçer. Vücut bu sayede hangi hastalığa karşı hangi antikoru üretebileceğini bilir ve o hastalık mikrobuna karşı bağışıklık kazanır. O hastalık mikrobu vücuda girince vücut mikrobu tanır ve hemen antikor üreterek mikrobu öldürür.
Vücudun, kabakulak, kızamık, kızıl, suçiçeği mikroplarına (virüsler neden olur) karşı ürettiği antikorlar ömür boyu vücudu korur.
Vücudun grip ve nezle mikroplarına karşı ürettiği antikorlar 15 – 20 gün süreyle vücudu korur (yani grip ve nezle mikrobuna karşı 15 – 20 gün bağışıklık kazanır).
• Hastalık Oluşmadan Kazanılan Bağışıklık :
Vücuda giren mikroplar vücudu hastalandırmadan bu mikroplara karşı antikor üretilir ve mikroplar öldürülür. Vücut bu sayede o hastalık mikrobuna karşı bağışıklık kazanır. Aynı mikrop vücuda girince vücut mikrobu tanır ve hemen antikor üreterek mikrop öldürülür.
• Aşı İle Kazanılan Bağışıklık :
Aşı, herhangi bir hastalığın zayıflatılmış mikrobunu veya toksinini içeren sıvıdır. Hastalanmadan önce aşı yapılırsa, aşıdaki zayıflatılmış mikroba karşı vücut antikor üretir. Hastalık mikrobu vücuda girince aşı sayesinde üretilen antikor mikroplara karşı savaşır ve mikropları öldürür.
[Aşı, sadece virüslerin sebep olacağı hastalıklara karşı vücudu korur].
Çiçek, verem (tüberküloz), tetanos, kızamık, kolera, tifüs, boğmaca, çocuk felci, difteri (kuşpalazı) hastalıklarına karşı aşı yapılır.
2- Pasif Bağışıklık :
Pasif bağışıklık, serum ve ilaçlar (antibiyotikler) sayesinde kazanılır. Pasif bağışıklık sayesinde vücut bakterilere karşı bağışıklık kazanır. Serum ve ilaçlar, hastalıkların tedavisinde kullanılır, koruyucu değildir.
Serum, içinde hazır antikor bulunduran sıvıdır. Hastalık anında vücudun ürettiği antikorlar yeterli değilse hastaya serum ile hazır antikor verilerek vücudun direnci arttırılır.
Serum hangi hastalıkta kullanılacaksa, o hastalığın mikrobu sığır, at gibi büyükbaş hayvanlara verilir. Hayvanlar bu mikroba karşı antikor üretir. Hayvan kanı alınarak serum üretilir.
c) Aşı ve Serum Arasındaki Farklar :
Aşı Serum
1- Hastalanmadan önce yapılır. 1- Hastalık anında verilir.
2- Aktif bağışıklık kazandırır. 2- Pasif bağışıklık kazandırır.
3- Koruyucudur, tedavi edici değildir. 3- Tedavi edicidir.
4- Bağışıklık süresi uzundur. 4- Bağışıklık süresi kısadır.
5- Zayıflatılmış mikrop veya toksin 5- Hazır antikor içerir.
madde içerir. Vücut antikoru kendisi
üretir.
6- Zayıflatılmış mikrop veya bunların 6- Hayvan kanından antikor toksinlerinden üretilir. ürettirilerek elde edilir.
3- Hastalıklardan Korunma Yolları :
Vücudun hastalanması için zararlı mikroskobik canlıları (mikroorganizmaların = mikropların) vücuda girmesi gerekir. Bu mikroskobik canlıların vücuda girmesi için de vücudun doğal engellerini aşması gerekir.
Zararlı mikroorganizmalar vücuda su, yiyecekler (ile ağızdan), hava (ile burundan), mikrop taşıyıcılar (böcekler; pire → veba, sivrisinek → sıtma, karasinek, fare → tüberküloz), kan ve kirli ortamlar sayesinde (deri yaralanması ve göz ile kulak yoluyla) taşınabilir veya anne kanından bebeğe geçebilir.
Zararlı mikroorganizmalara karşı vücudu öncelikle bağışıklık sistemi korur. Bağışıklık sistemi (lenf düğümleri, dalak ve timüs) öncelikle mikroorganizmaların vücuda girmesini önlemeye, vücuda giren mikroorganizmaları ise bulundukları yerde tutarak yayılmalarını engellemeye ve öldürmeye çalışır.
Hastalıklardan korunmak için doğal bağışıklık sistemi ile birlikte aşı, serum, mineral ve vitamin içeren besinler, mikrop öldürücüler (Sülfamitler = bakterilerin yol açtığı hastalıklar için üretilen yapma ilaçlardır ve bakterilerin büyüyüp çoğalmasını önler), antibiyotikler (bakterilerin çoğalmalarını engelleyen ve öldüren maddelerdir) ve temizlik maddeleri kullanılır.
Mikropları öldürmek için; hastanın eşyalarının kaynatılması (1200C de 20 dakika), dezenfektan maddeler (çevreyi temizleyen maddeler) ve antiseptikler (vücuttaki ve sindirim borusundaki mikropları öldürür – oksijenli su ve tentürdiyot), kullanılması gerekir. (Dezenfeksiyon = mikropların yok edilmesi, sterilizasyon, pastörizasyon = sütteki mikrobun öldürülmesi).
Temizlik maddeleri mikroorganizmaların uzaklaştırılmasında kullanılır. Çamaşır suyu, sabun, deterjan gibi temizlik malzemelerinin içinde bulunan kimyasal maddeler mikroorganizmaların (mikropların) öldürülmesini sağlar.
4- İlaçların Kullanılması :
Hastalıkların tedavisi için kullanılan ilaçların doktor tavsiyesinde, doktorların önerdiği zamanlarda ve miktarlarda kullanılması gerekir. İlaçlar çocukların ulaşamayacağı yerlerde saklanmalı ve kullanırken son kullanma tarihlerine dikkat edilmelidir.
Antibiyotikler, her hastalığın tedavisi için kullanılmaz. Antibiyotikler, yalnızca bakterilerin neden olduğu hastalıkların tedavisinde kullanılır. Ayrıca antibiyotiklerin zamanında alınması ve başlandığında bitirilmesi gerekir.
5- Kuş Gribi :
Kanatlı hayvanlar da insanlar ve diğer canlı türleri gibi gribe yakalanabilir. Kuş gribinin 15 ayrı çeşidi vardır. Bunlardan üçü insanlarda da hastalık yapar. Türkiye ve tüm dünyayı tehdit altına alan ölümcül kuş gribi virüsü “H5N1” grubunda yer alır. Göçmen kuşlar virüsün doğal taşıyıcılarıdır ve hastalığa yakalanmadan virüsü çok uzun mesafelere taşıyabilirler. Kuş gribi, kanatlı hayvanlar arasında hızla yayılarak çok sayıda ölüme sebep olabilir.
a) Kuş Gribi İnsanlara Nasıl Geçiyor? :
Kuş gribi, hasta veya hastalıktan ölmüş kanatlı hayvanlarla yakın temas kuran insanlara bulaşabilir. Bu hayvanların gözyaşı, burun akıntısı, boğaz akıntısı veya dışkısıyla temas edenler de hastalığa yakalanabilir.
b) Kuş Gribinin İnsanlardaki Belirtilen Neler?
Ateş, halsizlik, boğaz ağrısı, öksürük, solunum güçlüğü gibi belirtiler görülür.
c) Kuş Gribi Virüsü Ne Kadar Öldürücü?
Zamanında teşhis edilip tedaviye başlansa bile ölüm riskinin yaklaşık % 58’i bulduğu belirtilmektedir.
d) Kuş Gribi Tavuk Etinden Nasıl Bulaşır?
İyi pişmiş tavuk etinden insana virüs bulaşması mümkün değildir. 70 °C’ nin üzerinde virüs etkisiz hale gelir.
e) Hastalık Nasıl Tedavi Ediliyor?
İnsanlardaki grip virüslerini tedavi eden ilaçların kuş gribi virüsünü de tedavi edebileceği yönünde çalışmalar yapılmaktadır. Ancak hastalığın kesin bir tedavisi ya da aşısı henüz bulunamamıştır.
NOT :
1- Bağışıklık sisteminin güçlenmesi için bebeklerin ilk dört – altı ay sadece anne sütü
alması gerekir. Bebek 1,5 – 2 yaşına kadar ek besinlerle birlikte anne sütünü de almaya devam etmelidir.
2- Teknolojik gelişmelerle aşı, serum ve ilaçlar ucuz ve bol üretilebilmekte ve çeşitliliği arttırılmaktadır.
3- Vücut antikor üretmeyi öğrenmişse aktif bağışıklık, öğrenmemişse pasif bağışıklık kazanır.
4- X ışınları, kullanılan bazı ilaçlar, protein yönünden yetersiz beslenme, HIV virüsü bağışıklık sistemini bozar.
5- Bağışıklık sisteminin düzenli çalışmaması sonucu zatürree, ishal, boğmaca, difteri, kızıl, hepatit gibi hastalıklar oluşur.
6- Çiçek, tifo, paratifo, verem (tüberküloz), kolera, kızamık, tetanos, tifüs, boğmaca, difteri (kuşpalazı), çocuk felci (poliomiyelit) hastalıklarının aşıları vardır ve bu hastalıklardan aşı ile korunulabilir.
7- • Plazmodyum → Sıtma hastalığı
• Tripanosama → Uyku hastalığı
• Leishmania → Şark çıbanı
• Entamoeba → Amipli dizanteri
• Mantarlar → Kaşıntı, kellik
• Virüsler → Kızamık, nezle, suçiçeği, grip, kabakulak, kuduz
• Bakteriler → Tifo, dizanteri (bağırsaklarda), verem (akciğerlerde),
difteri (boğazda), şarbon, tetanos, kolera, veba
8- Mikrop kaynakları :
• Yiyecekler
• Hava
• Mikrop taşıyıcılar (Böcekler)
Pire → Veba,
Sivrisinek → Sıtma,
Karasinek, fare → Tüberküloz
• Kirli ortamlar
9- Mikropların vücuda giriş yolları :
• Hava ile burundan.
• Yiyecekler ile ağızdan.
• Deri yaralanması ve göz ile kulak yoluyla.
10- Mikrop öldürücüler :
• Sülfamitler : Bakterilerin yol açtığı hastalıklar için üretilen yapma ilaçlardır ve bakterilerin büyüyüp çoğalmasını önler.
• Antibiyotikler : Bakterilerin çoğalmalarını engelleyen ve öldüren maddelerdir.
11- Mikropları öldürme yolları :
• Hastanın eşyalarının kaynatılması. (1200C de 20 dakika).
• Dezenfektan maddeler (çevreyi temizleyen maddeler).
• Antiseptikler (vücuttaki ve sindirim borusundaki mikropları öldürür – oksijenli su ve tentürdiyot).
• Dezenfeksiyon (mikropların yok edilmesi).
• Sterilizasyon, pastörizasyon (sütteki mikrobun öldürülmesi).
Kaynak: İlginizi Çekecek Güzel Haberler Oyunlar ve fazlası
0 Komentar untuk "Mikroplar İle Savaş (Konu Anlatımı)"