Yaşadığınız yerin yoğun ya da seyrek nüfuslu olmasında etkili olan faktörler nelerdir?
SAYFA:143
Etkinlik Çalışması1: Trabzon ve Gümüşhane illerine ait gayri Safi Yurt içi hasıla değerleri incelenerek,
Aynı bölgede yar alan illerin nüfus ve ekonomik gelişmişlik düzeyleri niçin farklıdır?
Trabzon- İran transit yolunun başlangıcı bir limana sahiptir. Ayrıca bu ilimiz Karadeniz kıyı şeridini bağlayan ve Gürcistan’a uzanan sahil yolu üzerindedir. Kıyıda nemli ve bol yağışa sahip olup bol yağış
isteyen fındık, çay, mısır, kivi gibi ürünlerin bol yetiştiği bir alandır. Ayrıca ülkemizin en zengin balık potansiyeli olan Karadeniz kıyısıdır. Trabzon üniversiteye sahip bir şehirdir. İl eskiden beri önemli bir ticaret şehridir. Turizm açısından potansiyeli yüksektir.
Gümüşhane ise dağlık engebeli ve tarım alanları dardır. Sert bir karasal iklime sahiptir. Tarım ürünleri sınırlıdır. İl ulaşım imkânları sınırlıdır. Sanayisi gelişmemiştir. Dış ülkelerle bağlantı yapan yol ve limanlara sahip değildir. Yurt dışına satabilecek ürünleri yoktur.
DERS DIŞI ETKİNLİK2: Türkiye illere göre Nüfus yoğunluğunun dağılış haritası incelenerek:
1-Nüfusun yoğun olduğu illeri tespit ediniz.
İstanbul, İzmir, Ankara, Konya, Antalya, Mersin, Adana, Manisa, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Antakya Kahramanmaraş, Bursa, Balıkesir, Kayseri, Samsun,
2-Ülkemizde nüfus dağılışını iklim, yer şekilleri, konum gibi faktörleri dikkate alarak açıklayınız.
Türkiye’de nüfusun dağılımında, iklim, yer şekilleri, ulaşım, tarım olanakları, endüstri, madenler gibi doğal ve ekonomik koşulların etkisi vardır. Arazinin dağlık ve engebeli olduğu, tarım alanlarının az bulunduğu, önemli yolların uzağında kalan, endüstri ve ticaretin gelişmediği yerler ise seyrek nüfuslanmıştır.
1- Yer şekilleri: A- Yükselti: Ülkemiz fiziki haritasında koyu kahve renkli yüksek dağlık alanlar nüfus haritasında seyrek nüfuslu ( boş alanları) alanları oluşturur. Genel olarak yükselti arttıkça nüfus yoğunluğu azalır. Ülkemizin %85inden fazlası kıyı ovaları, iç ovaları ve alçak platolarda toplanmıştır. Buna karşılık dağlık alanlarda nüfus az ve dağınıktır. Yüksek dağ ve platolarda 1500 m ‘den sonrası yaklaşık olarak boştur. Bunun nedeni, kışların uzun yazların kısa sürmesi, tarımsal etkinliklerin kısıtlanmasıdır. Ulaşım güçlükleri de nüfuslanmanın az olmasında etkilidir.
B-Eğim ve Bakı: Ülkemizin düz ve az eğimli alanları sık nüfusludur. Çünkü buralardaki iklim ve arazi şartları Tarıma müsait, ulaşım imkânları da gelişmiştir. Eğimin fazla olduğu engebeli sahalar seyrek nüfusludur. Ülkemiz K.Y. K ’de yer aldığı için güney yamaçlar güneye dönüktür. Daha fazla ısınır. Bu yüzden ülkemizde güney yamaçlar, kuzey yamaçlara göre daha sık nüfuslanmıştır.
C-Dağların Uzanış doğrultusu: Ülkemizde dağlar genelde Doğu-Batı doğrultuludur. Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde kıyıya paralel uzanan dağlar iç kesimlerle ulaşımı zorlaştırır. İç bölgelerin daha az yağış almasına neden olur ve iç bölgelerdeki iklimi karasallaştırır.
Bu nedenle kıyı bölgelerde denize bakan yamaçlar sık nüfusludur. Dağların denize dik uzandığı Ege kıyılarında çöküntü ovaları sık nüfuslu olup denizin etkisinin azaldığı iç kesimlere doğru nüfus seyrelir.
2- İklim şartları: İklim elemanlarından SICAKLIK ve YAĞIŞ nüfus dağılışında en etkili olanlardır. Ilıman ve yeterli yağış alan yerler sık nüfusludur. Denizin ılıtıcı etkisiyle ılıman iklim özellikleri görülen Marmara, Ege, Karadeniz ve Akdeniz kıyıları sık nüfusludur. Karasal iklimin görüldüğü yerlerde nüfus seyrektir.
Ülkemiz nüfus haritası ile yağış haritası birbirine çakışır. Yağışın çok olduğu alanlar sık nüfuslu alanlar olup,
3- Konum: Genel olarak kıyıda yer alan, önemli yol güzergâhlarında bulunan, özellikle de ülkemizi dış ülkelere bağlayan önemli kara, demir, deniz, hava yolları ve ticaret yolları üzerinde bulunan alanların sık nüfuslu alanla olduğu görülür.
Ülkemiz Nüfus haritasından çıkarılacak sonuçlar:
1- Ülkemizde nüfus dağılışı düzensizdir.2- Ülkemiz nüfusunun çoğu kıyılarda yaşar, içerilerde nüfus azdır.
3-Ülkemizde sık nüfuslu alanlar kadar, seyrek nüfuslu alanlarda vardır.
3- Ülkemizde yerleşmenin yükselti sınırı bölgelere göre farklılık göstermektedir. Neden?
Yerleşmelerin sona erdiği sınıra da yerleşmenin yükselti sınır denir. Tarımın ve yerleşmenin yükselti sınırı enleme ve yer şekillerine göre değişir. Yerleşmenin yükselti sınırı kutup bölgelerinde deniz seviyesinden başlar, ekvatora gidildikçe artar. Dönenceler çevresindeki sıcak ve kurak alanda yükselti sınırı en üst seviyeye çıkar. Ülkemizde yerleşmelerin yükselti sınırının en yüksek olduğu yerler enlem etkisiyle güneyde yer alan Akdeniz kıyılarıdır. Bu bölgede 2500m’ye kadar yerleşmelere rastlanır. Yerleşmenin yükselti sınırının ülkemizde en düşük olduğu bölgemiz karasallığın etkisiyle Doğu Anadolu Bölgemizdir.
SAYFA 144
Ders Dışı Etkinlik: Sıcaklık ve kuraklık dağılışını gösteren haritalar ile nüfus dağılışı haritasını karşılaştınız.
Ülkemizde genel olarak nüfus dağılışı ile sıcaklık dağılışı haritaları birbirine uyar. Sıcaklık değerlerinin yüksek olduğu kıyı bölgeler ile alçak ovalık alanlar sık nüfuslanmıştır. Ancak bu duruma uymayan yerlerde bulunduğu belirtilmişti. Denizin ılıtıcı etkisiyle ılıman iklim özellikleri görülen Marmara, Ege, Karadeniz ve Akdeniz kıyıları sık nüfusludur. Buna karşılık denizden uzak ve yükseltinin çok olduğu ve sıcaklığın düşük olduğu bölgeler ve yüksek alanlarda nüfus çok seyrektir. Yüksek dağ ve platolarda 1500 m ‘den sonrası yaklaşık olarak boştur. Bunun nedeni, kışların uzun yazların kısa sürmesi, tarımsal etkinliklerin kısıtlanmasıdır. Ulaşım güçlükleri de nüfuslanmanın az olmasında etkilidir.
Ülkemizde genel olarak kuraklık dağılışı ile nüfus dağılışı haritalarında da bağlantı vardır. Genel olarak denizde uzak yağış ve nemim düşük olduğu iç bölgelerde nüfus daha seyrek bulunmaktadır. Genelde nüfusu yağışın fazla olduğu kıyılarda toplanması bunun kanıtıdır.
Buna karşılık bazı alanlar ise yağış çok olmasına rağmen yüksek engebeli olması, tarım alanları olmaması ulaşım sıkıntıları ve yükseltinin tarım, orman ve yerleşme üst sınırına ulaştığı yerlerde ise yağış bol olmasına karşılık nüfus seyrek hatta boştur.
SAYFA 145 Ders dışı Etkinlik: Manisa Ve Afyonkarahisar’ın coğrafi özellikleri karşılaştırılarak;
Manisa Afyonkarahisar
Nüfus 1.260.169 812.416
İklim Akdeniz- karasal geçiş Karasal
Sıcaklık ortalaması 16,8 ºC 11,2 ºC
Yıllık yağış miktarı 726,5 mm 455 mm
En soğuk ay ortalaması 6,7 ºC 0,3 ºC
En sıcak ay ortalaması 27,8 ºC 22,1 ºC
Donlu gün sayısı 30 94
Ürün çeşidi Çok Az
Ortalama yükselti 43- 750 m 1000- 1500 m
Nadas ( hektar) 16,590 119. 644
İki ilden birincisi Manisa’da iklim şartları uygun (sıcaklık, yağış, sıcaklık farkı, yükselti, donlu gün sayısı) bu tarımsal üretimin çok ve çeşitli olması ve bunların işleyen sanayilerin kurulması, tarımsal ürün ticaretinin artması, işgücüne ihtiyacının çoğalmasına ve nüfusu çekici etkiye yol açarak nüfusu kendine çekmiştir.
İkinci il Afyonkarahisar’ın özellikleri ise Manisa’nın özelliklerinden daha kötü ve durumdadır. Bu nedenle nüfus daha azdır.
* Bu durum illerin ekonomilerine etkilemiştir. Manisa illinde sanayi, ticaret, tarım gelişmiş daha yüksek gelire sahip bir ekonomi oluşmuştur.
Bursa ve Çanakkale’nin gelişmişlik düzeyi verilerine göre:
Çanakkale Bursa
Nüfus 464.975 2.125.140
Çalışan Nüfus 390.216 1.375. 868
Gelişme hızı 30,7 42,1
İhracat( milyon dolar) 387 5.206
İthalat( milyon dolar) 337 6.646
Sanayide elektrik tüketimi 826.053 5.729.634
1- Sanayileşme hangisinde fazladır?
Bursa’da fazladır. Çünkü Bursa’nın hem ithalat ve ihracat rakamları, hem de sanayide kullanılan elektrik miktarı Çanakkale’den katlarca fazladır. Ayrıca çalışan nüfusu da oldukça çoktur.
2- Bunun nedenleri nelerdir?
Bursa daha düz ve verimli tarım alanlarına sahiptir. İklim açısından daha uygun koşullar daha fazladır. Bu üretilen tarım ürünü miktarı ve çeşidini artırmıştır. Ayrıca Bursa konum itibari ile sanayileşmeye daha uygundur. Sanaiyisi gelişen illere daha yakındır. Bu ilimizde sermaye sahibi insan daha fazladır. Bursa çok eskiden beri başkentlik yapmış ve önemli bir ticaret merkezidir. Nüfus sayısı ve işgücü daha fazladır.
3- Bu durum kentetlerin nüfusun nasıl etkilemiştir?
Bursa’nın daha fazla nüfuslanmasına yol açmıştır.
4-Hangi il daha fazla göç almaktadır?
Bursa ili daha fazla çekici özelliğe sahi olduğu için göç alma oranı daha fazladır.
Ders Dışı etkinlik(S–145)
1- Yaşadığınız çevrede iş imkânları yeterli midir?
İş imkânları ülkemiz geneline göre daha fazladır. Ancak ülkemizde nüfusun hızlı artması ve genç nüfusun fazla olmasından dolayı işsizlik sıkıntısı büyüktür. Bu yaşadığımız bölgede de görülür. Ancak gelişen sanayisi, konumu ve uygun iklim şartları ve geniş tarım imkânları ile daha şanslı bir konumdadır.
2-Ülkemizde çok önemli bir boyutta göç yaşanmaktadır. Ülkemizde en fazla göç alan iller ve veren illeri tespit ediniz.
En çok göç alan il İstanbul olup bu ilden sonra İzmir, Bursa, Ankara, İçel, Antalya nüfusu göçlerle sürekli artmaktadır.
Her merkez farklı özelliği ile göç almaktadır. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi kentler sanayinin gelişmesi nedeniyle göç çekmektedir. Zonguldak, Karabük, Ereğli, İskenderun, Batman madencilik ve sanayi nedeniyle, Antalya, Çeşme, Alanya, Kuşadası, Marmaris, Bodrum turizm nedeniyle göç almaktadır.
En çok göç veren il Tunceli’dir. Bu ilden sonra Kars, Erzurum, Gümüşhane, Sivas, Artvin, Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Hakkâri gibi iller nüfusu verdiği göçler nedeniyle azalmaktadır.
3-Bu illerin göç alma ve verme nedenleri nelerdir?
Göç veren yerlerin ortak özellikleri; Göç veren illerin ortak özelliği; doğum oranının çok yüksek, iş imkânlarının kısıtlı olmasıdır.
1- Nüfus artışının çok fazla olması, 2- Kırsal nüfus fazladır. 3-Toprakların miras yoluyla parçalanması ve toprak yetersizliği, 4- Kırsal alanda tarımda kullanılan yeni teknolojilerin insan gücüne ihtiyacı azaltması
5-Yağış azlığı ve düzensizliği, erozyon vb nedenlerle toprağın verimsizleşmesi, 6- Sanayi ve ticaretin gelişmemiş olması, 7- Arazisi dağlık ve engebeli alanlardır. 8- İklim şartları olumsuz alanlar ( karasal sert – soğuk ya da kurak alanlar) 8- Ulaşım imkânları kısıtlı önemli yollardan uzak alanlar.
Ülkemizde çok göç alan alanların ortak özellikleri:
1- Arazisi düz ve verimli alanlardır. 2-İklim şartlarının uygun olduğu alanlardır.
3- Endüstrinin geliştiği alanlardır. 4- Ulaşımın kolay olduğu ve önemli ulaşım yolları üzerindeki alanlardır.
5-Yeraltı ve yer üstü kaynakları bol olan alanlardır. 6- Ticaret, turizm, eğitim, sağlık hizmetlerinin geliştiği alanlardır.
4-Ülkemizdeki göçlerin nüfus dağılışını nasıl etkilemektedir?
Ülkemizde nüfus dağılışı dengesizleşmekte, nüfus kentlere, ülkemizin kıyı kesimleri ve batı bölgelerimize yığılmakta, buna karşın kırsal alanlar, ülkemizin doğu yarısı iç kısımlar nüfus kaybetmekte özellikle de doğu yarısı boşalmaktadır.
TÜRKİYE'DE YERLEŞMELER (ÜLKEMİZDE KIR YERLEŞMELERİ)
SAYFA:147 Etkinlik Çalışması:
1- Yukarıdaki fonksiyonların yerleşmelerin farklılaşmasına etkileri nelerdir?
Yerleşmeler değişik fonksiyonlara sahiptir. Genel olarak tarım hayvancılık faaliyetlerinin olduğu yerleşmeleri kır yerleşmeleri olduğu görülmektedir. Buna karşılık tarım ve hayvancılığın dışındaki sektörlerden yani sanayi, ticaret, turizm, ulaştırma vb. sektörlerin ağırlık kazandığı büyük nüfuslu ve alanlı yerleşmelerin şehirler olduğu görülür. Ayrıca şehirler sayılan fonksiyonlardan bazen birinde bazı şehirlerde bu fonksiyonların birçoğunu bünyesinde taşımakta çok işlevli hale gelmektedir. Bu fonksiyonları yanında askeri, idari ve kültürel özellikler ile de yerleşmeler farklılaşmaktadır.
2- Şehir ve kır yerleşmeleri kavramlarını açıklayınız.
Kır yerleşmesi: Genel olarak nüfusları küçük nüfusu 10.000'in altında olan ve geçimlerin kaynaklarında tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin birlikte yapıldığı ya da ön plana çıktığı yerleşmelerdir.
Kır kelimesinin sözlük anlamı’’şehir ve beldelerin dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer demektir’’Kırsal yerleşmelerin bazılarında yerleşik hayat tarzı (köy gibi), bazılarında konar - göçerlik veya yaylacılık gibi yarı yerleşik tarz görülür.
Şehir yerleşmesi: Az çok bir plan dâhilinde kurulmuş, nüfusu 10.000’nin üzerinde olan ekonomisi tarım ve hayvancılık sektörleri dışında başta ticaret, sanayi, hizmetlere dayalı büyük alanlara yayılan, yönetim ve eğitim olmak üzere çeşitli görevleri bir araya toplayan, hayat tarzı ve çevresine etkileri bakımından farklı olan büyük yerleşme birimidir.
3- Şehir ve kır yerleşmelerinin özelliklerini gösteren kavram haritası hazırlayınız.
4- Sadece tarımla uğraşan yerleşmeler hangi gruba girere.
Kır yerleşmeleri.
Etkinlik Çalışması: ( S–149)
Bulunduğu yer Yağış rejimi Su kaynakları Arazi şekli, tarım alanı Yükselti Yerleşme şekli
Konya ovası Düzensiz Yetersiz Düz arazi, tarım alanı geniş 800-900m. Toplu
Kıyı Ege Düzensiz Yeterli Çöküntü ovaları ve dağlar, tarım alanı geniş 0- 50 m. Toplu
Doğu Karadeniz Düzenli Yeterli Dağlık ve engebeli arazi, tarım alanları dar ve parçalı 250 m. üstü Dağınık
1- Kır yerleşmelerinin toplu ve dağınık olmasında etkili olan faktörler nelerdir?
1-Yer şekilleri( yükselti, eğim, engebe durumu, dağların uzanışı gibi),
2-İklim (Yağış özellikleri- miktarı ve rejimi, kuraklık),
3-Su kaynaklarının durumu,
4-Beşeri faktörler(Toprak verimi, uygulanan tarım yöntemleri, nüfus miktarı, mülkiyet durumu ve ekonomik faaliyetlerin şekli, Ayrıca emniyet tedbirleri köyleri toplu hale getirir.)
2-Yaşadığınız yerdeki köyleri tablodaki ölçülerle karşılaştırınız.
Yaşadığımız yerde yağış rejimi düzensiz, su kaynakları yeterli, Arazi düz ve tarım alanları geniş ancak yer yer dağlarda yer almaktadır. Yükselti- 100- 300 m arası yerleşmeler toplu.
3-Konya Ovasında toplu yerleşmelerin olmasının nedenleri nelerdir?
Yer şekilleri yönünde düz ve arazinin tarıma uygun olması. Yağışın az olduğu yer olması, Su kaynaklarının kıt olması, genelde tarla tarımı yapılıyor olması.
4-Doğu Karadeniz’de dağınık yerleşmelerin olmasının nedenleri nelerdir?
Yer şekilleri yönünde dağlık ve engebeli olması
SAYFA:143
Etkinlik Çalışması1: Trabzon ve Gümüşhane illerine ait gayri Safi Yurt içi hasıla değerleri incelenerek,
Aynı bölgede yar alan illerin nüfus ve ekonomik gelişmişlik düzeyleri niçin farklıdır?
Trabzon- İran transit yolunun başlangıcı bir limana sahiptir. Ayrıca bu ilimiz Karadeniz kıyı şeridini bağlayan ve Gürcistan’a uzanan sahil yolu üzerindedir. Kıyıda nemli ve bol yağışa sahip olup bol yağış
isteyen fındık, çay, mısır, kivi gibi ürünlerin bol yetiştiği bir alandır. Ayrıca ülkemizin en zengin balık potansiyeli olan Karadeniz kıyısıdır. Trabzon üniversiteye sahip bir şehirdir. İl eskiden beri önemli bir ticaret şehridir. Turizm açısından potansiyeli yüksektir.
Gümüşhane ise dağlık engebeli ve tarım alanları dardır. Sert bir karasal iklime sahiptir. Tarım ürünleri sınırlıdır. İl ulaşım imkânları sınırlıdır. Sanayisi gelişmemiştir. Dış ülkelerle bağlantı yapan yol ve limanlara sahip değildir. Yurt dışına satabilecek ürünleri yoktur.
DERS DIŞI ETKİNLİK2: Türkiye illere göre Nüfus yoğunluğunun dağılış haritası incelenerek:
1-Nüfusun yoğun olduğu illeri tespit ediniz.
İstanbul, İzmir, Ankara, Konya, Antalya, Mersin, Adana, Manisa, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Antakya Kahramanmaraş, Bursa, Balıkesir, Kayseri, Samsun,
2-Ülkemizde nüfus dağılışını iklim, yer şekilleri, konum gibi faktörleri dikkate alarak açıklayınız.
Türkiye’de nüfusun dağılımında, iklim, yer şekilleri, ulaşım, tarım olanakları, endüstri, madenler gibi doğal ve ekonomik koşulların etkisi vardır. Arazinin dağlık ve engebeli olduğu, tarım alanlarının az bulunduğu, önemli yolların uzağında kalan, endüstri ve ticaretin gelişmediği yerler ise seyrek nüfuslanmıştır.
1- Yer şekilleri: A- Yükselti: Ülkemiz fiziki haritasında koyu kahve renkli yüksek dağlık alanlar nüfus haritasında seyrek nüfuslu ( boş alanları) alanları oluşturur. Genel olarak yükselti arttıkça nüfus yoğunluğu azalır. Ülkemizin %85inden fazlası kıyı ovaları, iç ovaları ve alçak platolarda toplanmıştır. Buna karşılık dağlık alanlarda nüfus az ve dağınıktır. Yüksek dağ ve platolarda 1500 m ‘den sonrası yaklaşık olarak boştur. Bunun nedeni, kışların uzun yazların kısa sürmesi, tarımsal etkinliklerin kısıtlanmasıdır. Ulaşım güçlükleri de nüfuslanmanın az olmasında etkilidir.
B-Eğim ve Bakı: Ülkemizin düz ve az eğimli alanları sık nüfusludur. Çünkü buralardaki iklim ve arazi şartları Tarıma müsait, ulaşım imkânları da gelişmiştir. Eğimin fazla olduğu engebeli sahalar seyrek nüfusludur. Ülkemiz K.Y. K ’de yer aldığı için güney yamaçlar güneye dönüktür. Daha fazla ısınır. Bu yüzden ülkemizde güney yamaçlar, kuzey yamaçlara göre daha sık nüfuslanmıştır.
C-Dağların Uzanış doğrultusu: Ülkemizde dağlar genelde Doğu-Batı doğrultuludur. Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde kıyıya paralel uzanan dağlar iç kesimlerle ulaşımı zorlaştırır. İç bölgelerin daha az yağış almasına neden olur ve iç bölgelerdeki iklimi karasallaştırır.
Bu nedenle kıyı bölgelerde denize bakan yamaçlar sık nüfusludur. Dağların denize dik uzandığı Ege kıyılarında çöküntü ovaları sık nüfuslu olup denizin etkisinin azaldığı iç kesimlere doğru nüfus seyrelir.
2- İklim şartları: İklim elemanlarından SICAKLIK ve YAĞIŞ nüfus dağılışında en etkili olanlardır. Ilıman ve yeterli yağış alan yerler sık nüfusludur. Denizin ılıtıcı etkisiyle ılıman iklim özellikleri görülen Marmara, Ege, Karadeniz ve Akdeniz kıyıları sık nüfusludur. Karasal iklimin görüldüğü yerlerde nüfus seyrektir.
Ülkemiz nüfus haritası ile yağış haritası birbirine çakışır. Yağışın çok olduğu alanlar sık nüfuslu alanlar olup,
3- Konum: Genel olarak kıyıda yer alan, önemli yol güzergâhlarında bulunan, özellikle de ülkemizi dış ülkelere bağlayan önemli kara, demir, deniz, hava yolları ve ticaret yolları üzerinde bulunan alanların sık nüfuslu alanla olduğu görülür.
Ülkemiz Nüfus haritasından çıkarılacak sonuçlar:
1- Ülkemizde nüfus dağılışı düzensizdir.2- Ülkemiz nüfusunun çoğu kıyılarda yaşar, içerilerde nüfus azdır.
3-Ülkemizde sık nüfuslu alanlar kadar, seyrek nüfuslu alanlarda vardır.
3- Ülkemizde yerleşmenin yükselti sınırı bölgelere göre farklılık göstermektedir. Neden?
Yerleşmelerin sona erdiği sınıra da yerleşmenin yükselti sınır denir. Tarımın ve yerleşmenin yükselti sınırı enleme ve yer şekillerine göre değişir. Yerleşmenin yükselti sınırı kutup bölgelerinde deniz seviyesinden başlar, ekvatora gidildikçe artar. Dönenceler çevresindeki sıcak ve kurak alanda yükselti sınırı en üst seviyeye çıkar. Ülkemizde yerleşmelerin yükselti sınırının en yüksek olduğu yerler enlem etkisiyle güneyde yer alan Akdeniz kıyılarıdır. Bu bölgede 2500m’ye kadar yerleşmelere rastlanır. Yerleşmenin yükselti sınırının ülkemizde en düşük olduğu bölgemiz karasallığın etkisiyle Doğu Anadolu Bölgemizdir.
SAYFA 144
Ders Dışı Etkinlik: Sıcaklık ve kuraklık dağılışını gösteren haritalar ile nüfus dağılışı haritasını karşılaştınız.
Ülkemizde genel olarak nüfus dağılışı ile sıcaklık dağılışı haritaları birbirine uyar. Sıcaklık değerlerinin yüksek olduğu kıyı bölgeler ile alçak ovalık alanlar sık nüfuslanmıştır. Ancak bu duruma uymayan yerlerde bulunduğu belirtilmişti. Denizin ılıtıcı etkisiyle ılıman iklim özellikleri görülen Marmara, Ege, Karadeniz ve Akdeniz kıyıları sık nüfusludur. Buna karşılık denizden uzak ve yükseltinin çok olduğu ve sıcaklığın düşük olduğu bölgeler ve yüksek alanlarda nüfus çok seyrektir. Yüksek dağ ve platolarda 1500 m ‘den sonrası yaklaşık olarak boştur. Bunun nedeni, kışların uzun yazların kısa sürmesi, tarımsal etkinliklerin kısıtlanmasıdır. Ulaşım güçlükleri de nüfuslanmanın az olmasında etkilidir.
Ülkemizde genel olarak kuraklık dağılışı ile nüfus dağılışı haritalarında da bağlantı vardır. Genel olarak denizde uzak yağış ve nemim düşük olduğu iç bölgelerde nüfus daha seyrek bulunmaktadır. Genelde nüfusu yağışın fazla olduğu kıyılarda toplanması bunun kanıtıdır.
Buna karşılık bazı alanlar ise yağış çok olmasına rağmen yüksek engebeli olması, tarım alanları olmaması ulaşım sıkıntıları ve yükseltinin tarım, orman ve yerleşme üst sınırına ulaştığı yerlerde ise yağış bol olmasına karşılık nüfus seyrek hatta boştur.
SAYFA 145 Ders dışı Etkinlik: Manisa Ve Afyonkarahisar’ın coğrafi özellikleri karşılaştırılarak;
Manisa Afyonkarahisar
Nüfus 1.260.169 812.416
İklim Akdeniz- karasal geçiş Karasal
Sıcaklık ortalaması 16,8 ºC 11,2 ºC
Yıllık yağış miktarı 726,5 mm 455 mm
En soğuk ay ortalaması 6,7 ºC 0,3 ºC
En sıcak ay ortalaması 27,8 ºC 22,1 ºC
Donlu gün sayısı 30 94
Ürün çeşidi Çok Az
Ortalama yükselti 43- 750 m 1000- 1500 m
Nadas ( hektar) 16,590 119. 644
İki ilden birincisi Manisa’da iklim şartları uygun (sıcaklık, yağış, sıcaklık farkı, yükselti, donlu gün sayısı) bu tarımsal üretimin çok ve çeşitli olması ve bunların işleyen sanayilerin kurulması, tarımsal ürün ticaretinin artması, işgücüne ihtiyacının çoğalmasına ve nüfusu çekici etkiye yol açarak nüfusu kendine çekmiştir.
İkinci il Afyonkarahisar’ın özellikleri ise Manisa’nın özelliklerinden daha kötü ve durumdadır. Bu nedenle nüfus daha azdır.
* Bu durum illerin ekonomilerine etkilemiştir. Manisa illinde sanayi, ticaret, tarım gelişmiş daha yüksek gelire sahip bir ekonomi oluşmuştur.
Bursa ve Çanakkale’nin gelişmişlik düzeyi verilerine göre:
Çanakkale Bursa
Nüfus 464.975 2.125.140
Çalışan Nüfus 390.216 1.375. 868
Gelişme hızı 30,7 42,1
İhracat( milyon dolar) 387 5.206
İthalat( milyon dolar) 337 6.646
Sanayide elektrik tüketimi 826.053 5.729.634
1- Sanayileşme hangisinde fazladır?
Bursa’da fazladır. Çünkü Bursa’nın hem ithalat ve ihracat rakamları, hem de sanayide kullanılan elektrik miktarı Çanakkale’den katlarca fazladır. Ayrıca çalışan nüfusu da oldukça çoktur.
2- Bunun nedenleri nelerdir?
Bursa daha düz ve verimli tarım alanlarına sahiptir. İklim açısından daha uygun koşullar daha fazladır. Bu üretilen tarım ürünü miktarı ve çeşidini artırmıştır. Ayrıca Bursa konum itibari ile sanayileşmeye daha uygundur. Sanaiyisi gelişen illere daha yakındır. Bu ilimizde sermaye sahibi insan daha fazladır. Bursa çok eskiden beri başkentlik yapmış ve önemli bir ticaret merkezidir. Nüfus sayısı ve işgücü daha fazladır.
3- Bu durum kentetlerin nüfusun nasıl etkilemiştir?
Bursa’nın daha fazla nüfuslanmasına yol açmıştır.
4-Hangi il daha fazla göç almaktadır?
Bursa ili daha fazla çekici özelliğe sahi olduğu için göç alma oranı daha fazladır.
Ders Dışı etkinlik(S–145)
1- Yaşadığınız çevrede iş imkânları yeterli midir?
İş imkânları ülkemiz geneline göre daha fazladır. Ancak ülkemizde nüfusun hızlı artması ve genç nüfusun fazla olmasından dolayı işsizlik sıkıntısı büyüktür. Bu yaşadığımız bölgede de görülür. Ancak gelişen sanayisi, konumu ve uygun iklim şartları ve geniş tarım imkânları ile daha şanslı bir konumdadır.
2-Ülkemizde çok önemli bir boyutta göç yaşanmaktadır. Ülkemizde en fazla göç alan iller ve veren illeri tespit ediniz.
En çok göç alan il İstanbul olup bu ilden sonra İzmir, Bursa, Ankara, İçel, Antalya nüfusu göçlerle sürekli artmaktadır.
Her merkez farklı özelliği ile göç almaktadır. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi kentler sanayinin gelişmesi nedeniyle göç çekmektedir. Zonguldak, Karabük, Ereğli, İskenderun, Batman madencilik ve sanayi nedeniyle, Antalya, Çeşme, Alanya, Kuşadası, Marmaris, Bodrum turizm nedeniyle göç almaktadır.
En çok göç veren il Tunceli’dir. Bu ilden sonra Kars, Erzurum, Gümüşhane, Sivas, Artvin, Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Hakkâri gibi iller nüfusu verdiği göçler nedeniyle azalmaktadır.
3-Bu illerin göç alma ve verme nedenleri nelerdir?
Göç veren yerlerin ortak özellikleri; Göç veren illerin ortak özelliği; doğum oranının çok yüksek, iş imkânlarının kısıtlı olmasıdır.
1- Nüfus artışının çok fazla olması, 2- Kırsal nüfus fazladır. 3-Toprakların miras yoluyla parçalanması ve toprak yetersizliği, 4- Kırsal alanda tarımda kullanılan yeni teknolojilerin insan gücüne ihtiyacı azaltması
5-Yağış azlığı ve düzensizliği, erozyon vb nedenlerle toprağın verimsizleşmesi, 6- Sanayi ve ticaretin gelişmemiş olması, 7- Arazisi dağlık ve engebeli alanlardır. 8- İklim şartları olumsuz alanlar ( karasal sert – soğuk ya da kurak alanlar) 8- Ulaşım imkânları kısıtlı önemli yollardan uzak alanlar.
Ülkemizde çok göç alan alanların ortak özellikleri:
1- Arazisi düz ve verimli alanlardır. 2-İklim şartlarının uygun olduğu alanlardır.
3- Endüstrinin geliştiği alanlardır. 4- Ulaşımın kolay olduğu ve önemli ulaşım yolları üzerindeki alanlardır.
5-Yeraltı ve yer üstü kaynakları bol olan alanlardır. 6- Ticaret, turizm, eğitim, sağlık hizmetlerinin geliştiği alanlardır.
4-Ülkemizdeki göçlerin nüfus dağılışını nasıl etkilemektedir?
Ülkemizde nüfus dağılışı dengesizleşmekte, nüfus kentlere, ülkemizin kıyı kesimleri ve batı bölgelerimize yığılmakta, buna karşın kırsal alanlar, ülkemizin doğu yarısı iç kısımlar nüfus kaybetmekte özellikle de doğu yarısı boşalmaktadır.
TÜRKİYE'DE YERLEŞMELER (ÜLKEMİZDE KIR YERLEŞMELERİ)
SAYFA:147 Etkinlik Çalışması:
1- Yukarıdaki fonksiyonların yerleşmelerin farklılaşmasına etkileri nelerdir?
Yerleşmeler değişik fonksiyonlara sahiptir. Genel olarak tarım hayvancılık faaliyetlerinin olduğu yerleşmeleri kır yerleşmeleri olduğu görülmektedir. Buna karşılık tarım ve hayvancılığın dışındaki sektörlerden yani sanayi, ticaret, turizm, ulaştırma vb. sektörlerin ağırlık kazandığı büyük nüfuslu ve alanlı yerleşmelerin şehirler olduğu görülür. Ayrıca şehirler sayılan fonksiyonlardan bazen birinde bazı şehirlerde bu fonksiyonların birçoğunu bünyesinde taşımakta çok işlevli hale gelmektedir. Bu fonksiyonları yanında askeri, idari ve kültürel özellikler ile de yerleşmeler farklılaşmaktadır.
2- Şehir ve kır yerleşmeleri kavramlarını açıklayınız.
Kır yerleşmesi: Genel olarak nüfusları küçük nüfusu 10.000'in altında olan ve geçimlerin kaynaklarında tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin birlikte yapıldığı ya da ön plana çıktığı yerleşmelerdir.
Kır kelimesinin sözlük anlamı’’şehir ve beldelerin dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer demektir’’Kırsal yerleşmelerin bazılarında yerleşik hayat tarzı (köy gibi), bazılarında konar - göçerlik veya yaylacılık gibi yarı yerleşik tarz görülür.
Şehir yerleşmesi: Az çok bir plan dâhilinde kurulmuş, nüfusu 10.000’nin üzerinde olan ekonomisi tarım ve hayvancılık sektörleri dışında başta ticaret, sanayi, hizmetlere dayalı büyük alanlara yayılan, yönetim ve eğitim olmak üzere çeşitli görevleri bir araya toplayan, hayat tarzı ve çevresine etkileri bakımından farklı olan büyük yerleşme birimidir.
3- Şehir ve kır yerleşmelerinin özelliklerini gösteren kavram haritası hazırlayınız.
4- Sadece tarımla uğraşan yerleşmeler hangi gruba girere.
Kır yerleşmeleri.
Etkinlik Çalışması: ( S–149)
Bulunduğu yer Yağış rejimi Su kaynakları Arazi şekli, tarım alanı Yükselti Yerleşme şekli
Konya ovası Düzensiz Yetersiz Düz arazi, tarım alanı geniş 800-900m. Toplu
Kıyı Ege Düzensiz Yeterli Çöküntü ovaları ve dağlar, tarım alanı geniş 0- 50 m. Toplu
Doğu Karadeniz Düzenli Yeterli Dağlık ve engebeli arazi, tarım alanları dar ve parçalı 250 m. üstü Dağınık
1- Kır yerleşmelerinin toplu ve dağınık olmasında etkili olan faktörler nelerdir?
1-Yer şekilleri( yükselti, eğim, engebe durumu, dağların uzanışı gibi),
2-İklim (Yağış özellikleri- miktarı ve rejimi, kuraklık),
3-Su kaynaklarının durumu,
4-Beşeri faktörler(Toprak verimi, uygulanan tarım yöntemleri, nüfus miktarı, mülkiyet durumu ve ekonomik faaliyetlerin şekli, Ayrıca emniyet tedbirleri köyleri toplu hale getirir.)
2-Yaşadığınız yerdeki köyleri tablodaki ölçülerle karşılaştırınız.
Yaşadığımız yerde yağış rejimi düzensiz, su kaynakları yeterli, Arazi düz ve tarım alanları geniş ancak yer yer dağlarda yer almaktadır. Yükselti- 100- 300 m arası yerleşmeler toplu.
3-Konya Ovasında toplu yerleşmelerin olmasının nedenleri nelerdir?
Yer şekilleri yönünde düz ve arazinin tarıma uygun olması. Yağışın az olduğu yer olması, Su kaynaklarının kıt olması, genelde tarla tarımı yapılıyor olması.
4-Doğu Karadeniz’de dağınık yerleşmelerin olmasının nedenleri nelerdir?
Yer şekilleri yönünde dağlık ve engebeli olması
0 Komentar untuk "Yaşadığınız yerin yoğun ya da seyrek nüfuslu olmasında etkili olan faktörler nelerdir?"